Kuş ninesi sağlam. Uzaktan bile görünüyor. Rüzgarda hep dönerdi diye Celal onun ayaklarını sabitleşti. Sağ eline şantiyeden atık bir eldiven çıktı. Baretli bi kadın tabi ki olur.
Artık 3 hafta boyunca ders olmaz, öğrencilerin çoğu memleketine döndü. Mahallede Nazlı ile Seda toprak temizliyor. Nane ile eyr elması verdiler. Elif'e "Korona okuma" amaçlı iki kitap verdim.
Vardığımızda 9-10cu ayaklar arası Doğuş'un dozeri toprak itmekle yoğun. Daha önce çevre düzenlemesi 5-7ci ayakaların dibinde yapıldı, düzleşti. Bizler düzleştirme mi istiyoruz? Belki biraz farklı taleplerimiz olacak
Fiko, Ali ve İnci'yle ile "yol-yamaç" gözüyle gezdik. 10-11ci ayakları arası ne kadar alan yol oldu, kavşak gibi. Sera yanındaki dik inen yolu kapattırdık, ancak kalan "yollar"dan hangileri kalsın? Ömer muhtarla danışınca, eski toprak yolu (arazimizin güney sınırında) 11ci ayağın öteki tarafında - su kanalın ötesinde - olabilir dedi. Mandala yanında yukarıya çıkan servis yolu daha viyadüğe yakın olsa, ayakların diplerinde daha fazla toprak kazanırız.
9cu ayağın doğusunda hala dokunulmamış bir alan kaldı. Iris galatica çiçekleri hala görünürken iki tane buldum. Soğanları çıkartmak için en kötü mevsim ise, bir kaç gün sonra o yamaç yok olmuş olabilir.
Daha etli yapraklı ve büyük soğan olan iki başka bitki buldum. Ortadaki bitki başka bir soğanlı. Kurtarılanları kanyonun ötesinde yeniden dikilidir.
İnşaatta kırılan bir kayanın içi: Opalleştirme diyorlar. Solucan çadırı Nisan etkinliklerine hazırlığı başlıyor. Sabah pazardan bolca atık marul yaprağı topladım: artık Solucan Apartmanı beslendi. Fiko çok yoğun olunca yemek benden çıktı, fena değildi. Sabah hava çok güzeldiyse, akşama kadar kapandı ve soğumaya başladı. (Bir gün son Anadolu’nun farklı yörede kar bile yağmaya başladı. Çiçek açmış olan ağaçlar bir daha kandırıldı...