Zaman geçiyor, 22 yıl önce Yahşihan Tapu Kadastro ofisinden 3 parselin tapusu almıştık. Doğa beni çekerdi ama gözlemesini fazla bilmezdim... İlk günümüz, Elif bizimle geçirdi. Bize yolda yenilikler gelişmelerini anlatıyor: Elmadağ'ın tepelerde "Arap Evleri" vadi manzaralı. Balaban seviyesine inince toprak yolu değişti: biri evini tam yolunda inşaa etti, yolu arkadan geçirerek. Üniversite sınavına girenler arası Betül artık geliştiriyor kendisini.
Su aksın diye 20 dakika trafo açılır, tepedeki depolar doldursun. Beklerken 2007de dikilen ağaçlar arası gezdik. "Bana büyüteç verir misin? Ne kadar farklı böcekler var. Hiç durmuyor.. Çizgilere bak!". Kulağakaçan'ı görünce Çatalavrat ismini öğrendim. Yarın Elif 13e basacak. Bunca sene birlikte geçince doğanın ayrıntıları merak edecek...
Sıcaktık fazla olunca seraya döndük, içerde daha da sıcakken çardağın gölgesinde sığındık. Muhabbet oyununda "Güneşköy+Kim: Celal tabii ki!". Sulu boya çalışmaya daldık. Ot çizmeye başladım. Elif'in yapakları bana ilham ettim.
Lavantacı beyaz görümceği rahatsız ettik... Abdomeni bedeni üçgen şekle tamamlıyor, ön iki çift ayakları güçlü ve bitişikken daha da güçlü gösterir.
Akşam Elif'i Çiftlik'e götürdük. Çiftlik Mahallesinin dağdan inen suları artık depodan çıkar, ve sayaçlıdır. Bolca kavanoz verip tereyağ söyledim. Günün son ışığında Duygu'yla Çiftlik'in arkasında mağara önunden geçip tepelere çıktık. Güneşköy'e yeni açıdan bakınca, dik yamaçlara arası düzlükte beyaz yuvarlak Mandalanın şekli belli. Kılıçlar tarafından gelen patlamalar sesleri taş ocağından mı? Gelince alışmak zaman ister, bir gün "in tune" olmama yetmiyor - kalmam gerek.
İlk akşamımız Güneşköy'de kalacaktık, ama düğün dönemi başlamış: Seda ancak bu akşam uygun olur "Bende kalın". Arpa harmanında çalışanlar ancak akşam 22.00de dönünce çay içecekti. Bizse o saatte yattık, saat 5.30 alarması kurduktan sonra. O saatte gece yokoldu, günün ışık her yöne ulaşıyor. Pencereden viyadüğün çizgizi gözüküyor. Güneşköy'ü bulmak için çizgiyi viyadüğü takip edin... Bu arada, trenler daha yavaş geçiyor. Sorgun'da sorun varmış, ama bizim viyadüğümüzde var mı birşey?
Çektiğim çiçek fotoğraflardan tek bu Engerek otu (Echium italicum) seçtim. Genelde güçlü 1 metreden uzun, yere yakın geniş ve yoğun dallı - sapını hiç göstermeyen Hodangil ailesinden bir bitki. Bu seneye kadar hiç bu kadar cılız, sağlıksız görmedim. Daha önce Kasım'a kadar çiçekli olurdu. Vaccaria (inek otu) Ocak 2023'te çekilen toprakta Haziran başında çok çıkmış, şimdi kuru boz renkli Boynuzlu gelincik (Glaucum) meyveleri-boynuzları kısa, içindeki tohumlar seyrek - fasülye gibi düz çizgili dizili. Çiçeklerin çoğu kurudu, yaz boyunca besin arayan dölleyen böcekler nasıl geçinecek?
Kurugöl'ün kenarında büyük yaralar uzaktan gözüküyor. Yakına gelince anlaşıldı. 18 ay önce kapatılan batı sel yatağın suları yolunu bir daha açtı, alttan geçerek. Taşınan toprağın altından tüneli kazmış ve göletin kenarlarını derinden kesti.
Üstteki toprak artık karaçalıyla kapanıyor: yumuşak, direnmeden köklere rahat yol verir. 5 10 sene sonra nasıl olur?
Bu kadar sıcaklıkta, yıllarca kaldıktan sonra bir senedir boş kaldı. Vanası zor açılır, ikimiz beraber ancak çekebildik... ve sular yukarıdan (en üstteki bidonlarını doldurmuştuk) akmaya başladı! Topraklar hemen emdi, kuru sünger gibi. Trafoyu tekrar açtık, 3 saatte doldu. Üçüncü gün yine doldurduk. Aşağında dikilen badem ağaçlarına ulaşır.
Bazı hayvan içere girip çıkış bulamayınca kaçmak için enerji kaybeder. Bu kelebek ışığa doğru uçunca sinekliğin iç tarafında kaldı. Bardakla yakaladık, kurtarıldı. Akşam, aylardır insansız yaşayan bir serçe şaşırır 3cü odaya geçti. Girdiğimde korkudan duvarlara çarpıyordu. En iyisi ışığı kapatıp odadan ayrılmam. Sabahın ilk ışıklarda yolu bulurdu. Evet 10 saat sonra odada kuş yoktu (fare olsa herhalde vardı).
ikinci gece Güneşköy'de kaldık. Gün ışığı yok olunca, buranın karanlığı sakin derin, bollukla çömert. Duygu'yla gündüz olmamış sohbeti yanyana bankta otururken oluştu. Diğerinin varlığını görmeden hissedilir, sessizlik de. Güneşin gölgesi değil, az dikkat çeken yıldızlar ancak hareket ediyor: zamanın baskısı daha hafif mi? Karanlıkta sesler daha dikkat çeker. 10da yattık, ancak gece hayatı dinleyince uykum gelmedi: vadiden bir baykuş öttü, ilerden cevap gelmiş. Bir köpek havalyınca, köpekçe sohbeti başladı (uyarma, merhabalaşma?). Melteme bağlı, bazen biçerin motorun sesi ulaştı. Çardak altında havaların hareketi hissedilir (Duygu duvar yanındaki masadaydı, korunaklı). Batı ufuğunda bulutlar şehrin ışık kirliliği yansıtıyor; asmanın yaprakları hafifçe dans eder. Üstümdeki gölgeliği sanki Geogia O'Keefe'in bir çiçeğine girmişim. Gece 3.00te uyuyabilmek için içere 3cü odaya geçtim. Fare mi oynuyor? Üç saat sonra serçeler günü başlamış olacaktı
Kes kes kes... leylak renklı uçlu yığın yükseliyor. Molada karpuzla buzlu su serinletir. Ellerimiz yara olana kadar devam ettik ama çoğu arılara besin sunmaya devam edecek.
"Kullanılmayan arazide" ne kadar can var. Fotoğraflarını çekemediğim çok. Yıllar önce gördüğüm 25cm uzunlu yeşil kertenkele Lacerta viridis seranın yanında gördük. Kurugöl üstünde tilki gördük. Vs vs... Bu örümcek ise güzel poz verdi.