Ramazan’ın son iftarında 4 arkadaşla araziye vardık. Umut’un ilklerinden biri: ilk Güneşköy ziyareti, ilk adaçayı (bahçemizden, ve deretohumu, üzerlik, vs başka çay da olurdu) … 25 Saatten aldığımız pideleri, karpuzu ve birer bardak adaçaydan sonra, sera yanında Can gitarını çalmaya başladı. Parçalar arası çekirkeler ötmeye devam, ve Saman Yolu Hısarköy’ün doğusundan batısına geçti. Serada ortadogu odasında selamlık (konforlu), ortabatı odasında haremlikte üçümüz ince ve dar kamping matlarımızda yattık. Serada kalan bir kaç utangaç oturanıyla tanıştık: minik kurbalar, ve küçük bir yarasa.
Saat 6’da uyandığımda Celal’in yarattığı mucizeyi görebildim. Kaç kişi tek başına bu kadar düzenleyebilirdi? Tabii eksiklikler ve git gide uzanan bir yapacaklar listesi var… Yapılanlar çok iyi.
Güliz’le Neslihan’la ağaçlara baktık. Tüm takımla akasya tohumu topladık, “Toprak okumak” kavramımızı konuştuk: aynı ağaç bazı yerde çok iyi büyüyor, 2 3 metre ilerdekiler zayıf. Güliz’le güney çitinin boşluklarında akasya tohumu ektik
Kuşlar: Arı kuşu, Kırlangıç, Kuyrukkakan, Sıvacı, ODTÜ Kuş Gözlemciler tarafından tespit edildi.
Meyveler: Bektaş üzümü, çilek, Mahlep, Vişne
Çiçekler. Fazla umudum olmadığımda 29 tür buldum.