Özel bir ziyaret: Dün akşam Theresa ve Koray’ın düğünüydu. Avusturya’dan gelen annesi, babası ve kızkardeşi Ankara’dayken Güneşköy’ü görmek istediler. Onları Güneşköy’e götürmemi Theresa’nın düğün hediyesi olacaktı. Ayrıca benim için ilk defa bir günde hem gidiş hem dönüş şoförlük yaptım; Ve yoğun yorkun, kazaya yatkın trafiğinde
Theresa’nın “Güneşköy” konulu yüksek lisans tezi okumuş babası çok merak ediyordu. Yazıda anlattığı yerleri ve insanlarını görmek, tanımak istedi. Ağaç ve doğa konusunda çok bilgili. Tarihte ağaçın 2 yeri anlattı: 18.yüzyılda Avusturya’nın tek kadın imperator Maria Theresa ülkenin zayıf ve kaybolan toprakların korunması için kavak dikilmesini emir vermiş. Diğeri ise 2.Dünya Savaşında Naziler önemli bina ve merkezlerin yanında dut ağacı diktirmiş, ki havadan bombardman yapan pilotları o yerlere zarar vermiyecekmiş. Savaştan sonra bu ağaçların çoğu kestirilmiş
Nasıl sıcak bir gündü, bayıltıcı sıcakta arazinin ana noktalara baktık: Güneş serası serin, taş deposu daha da serin. Gölet yine taşıp çöktü, çok farklı bakış açısı verdi.
Birlikte metrelerce dolma biber kurutmaya verdik. Seda’nın lezzetli gözlemeleri ve ayranıyla beraber, bahçeden salata yedikten sonra çaylar: siyah/ tere otu/ ada çay/ Reinhart’ın karışımı tere+ada. Tarladan karpuz çok tatlı, ve tohumları kocaman; hakiki karpuz.
Herkes bugünü farklı hatırlayacak. Acaba başkalar neler farketti? Neler anlatır? 12 kişiydik: Ömür, Fevzi, Larisa, Ali, annesi, arkadaşı Kadir ve eşi Güldal…
Çiçekler: Daha fazla çiçek görürdüm… ama dikkatimi Theresa’gillere verdim bugün. Gördüğüm 18 tür: