4 ay sonra ve 2012’de ilk ziyaretim.
Dün uyarı aldık, yoldan mahalleye geçilmezmiş. Saskia ile su deposunda Ömür’ün Jeep’inden indik. Tarladan yürüyerek kesecektik: mümkünse çamurlardan değil kalan karlardan yürüdük. Tarlalardan bir fazla düz olunca bataklık arası hopladık, nehir gibi akan sular yanında.
Ömür’le arabada olan Ali ve İnci ancak bizden sonra Güneşköy’e varabildi. Dün valilikten gelenler aşırı sulara engel olan köprüyü (aslında geniş çaplı boru) tehlikede görünce, şiddetle akan sulara paralel bir yol açtı. Ama bu sefer sular asfalttan Çiftlik Mahallesine inen toprak yolun 50 metresi geniş, hızlı ve güçlü akan sular altında kaldı. Mahalledekiler ‘traktör geçişi’ çözümü ayarlamış. Akşam Saskia’yla ben de yaşadık.
Sabahtan biraz daha fazla toprak sulardan götürüldü; gelip geçen traktör seferlerin insan yüküyle daha da yol yüzeyi kazıp yıprattğından tercih etmediğim bir macera… Sonra, Edige’ye çıkarken, hep kırılan yol yüzeyi iyice bozuldu: tüm gün ASKİ’nin ağır kamyonlar Elmadağ’ın su kaynakları acil kurtarma seferlerde yolu hemen hemen kullanılmaz duruma getirdi. Jeep’le bile tecrübeli şoför zor geçebildi.
Doğa: Hava bulutsuz, güneşte kar lekeli yamaçlar çarpıcı. Güneşte karlar eriyor, toprak suyla dola dola, ‘sulu arazi’ ‘arazilı su’ olmuş. Şahinler havada, kayalar ve çalılarda hangi kuşlar ötüyor? Fareler (sesten anlaşılır), kertenkeleler ve arılar hareketli.
Yürümek kolay: Yamaçlar çıplak; önceki yılın otlar kuruyup kırıldı. Eğimlerde taşlar ve kabuklar (salyangoz, terk edilen bir yumurta) farkedilir.
Kayadaki kuş yuvasının dibi açıldı. Tamir ederler mi yoksa yenisi mi yaparlar?
Solucan kutusu: pamuklar soğuktan koruyabildi, ama kapı yanında buzdan katı bir parça güneşte açıldı.
Çiçek: Öksüz oğlan, bir çiğdem  ve yapa yalnız bir Veronica çiçeği. Tek Mart 2011’de görünen yabani irisi aradım ama görmedim.
Ispanak yaprağı salata ve yemek için topladım – “Tohumluk kısmından değil” uyarısı aldım. Yıkaması donuk musluk suyla değil, kulübe arkasına üstten siyah boroyla gelen ılık su (19 saniyede 1 litre) tercih ettim. Yükseltilmiş yatakları ekmeden ayrık otu çıkartılmak gerek.
Buzların izleri çamurda
Sera çok sıcak; 20 dereceden 23’e çıktı. Dışarıda giydiğim mont ve 2 kazak fazla geldi. Biber ve patlıcan ektik ve etiketi yazıldı. Önce ekilen tohumlar sehpada bitiyor, ve seranın ana toprağında pırasa ve kara lahanalar büyüdüyse bakla ve marul büyüyor. Nemli topraklı bir sehpa kaldırmak için Celal basit ama etken levye oluştu. Seranın güneş kolektörü üstten düzen istisnai karlardan biraz zarar görduyse bile ısı deposuna katkıda bulunuyor: 51 derece olmuş.
Çeşmemizin yanında yeni iki arazi çevirili. Güneşköy olmasaydı olur muydu?Melek kartlarından bu sabah İnci “Macera” çekmişti…