Kasım 2011’in son Pazar günü. Ben 17 gün İngiltere’deyken, Güneşköy’de neler oldu?
Ali ile Theresa yola çıktığımızda hava soğuk; kış erken geldi bu yıl. Van depremzedeler için bir zorluk daha.
Çiko ve Mırmır bizi karşıladı. Mırmır temiz ve sağlıklı, güçleniyor. Miko artık köye geçmiş; zaten başta yakından gelip bize sığınmıştı, Sağlıklar dileriz.
Ali’nin hedefi tohumlar için bir yatak hazırlamak. Ali ve Theresa ergonomik tırpanla, Sinan motorlu ipli tırpanla gecen sene buğday ekili alanı ottan temizlerken, ben onu üstündeki alanında kalan son pıtıraklara baktım. Bir ay önce bırakılan pıtırak sapları tam kuru, bir çok tohum yere döktü. Ayrılmadan ekp çalışmasıyla bitirdik! Bir kutu pıtırak tohumu kimyasal analize ayıkladık, kalanları yaktık. İyi ısı verırler, yoğun sıkıştırılmıs tohumlar.
Sabahın sisi kalkınca güneşe rağmen soğuk, bone takarak çalıştık. Hiç bir çiçek görmedim. Yamaçtaki bitki örtüsü soğuktan sararmış … gibi. Ama bir bak: ilk pastel bir yeşil, sığır kuyruğu yarakları hala yaş. Toprağa yaklaş; bir çok minik yaprak umutla kışın güneşten faydalanıyor. Fakat ne kadar risk alıyorlar? Kara dayanıklı mı?
Sera: Ki; – deneme – bitkiler büyüyor. Patlıcan, sivri biber, dolma biber, marul, kara lahana, domates, kavun, salatalık, pırasa (başları kesip, dim dik yeşil plastik gibi duruyor), fasülye. Fideler de ortaya çıktı. Dışarısı 6 dereceyken, içi 22.5 derece. Kolektörü öğlen 45 derece. 50’ye gelince depodaki taşları ısıtmaya başlar
Yemek çok lezzetli: kızartılmış hamsi ve marul. Mırmır fazla hamsıden çok memnun kaldı!
Soru: Portakal-limon kabuğundan kompost yapılır mı? pH’ı külle yükseltilir mi?