3mm çapında bu minik çörek otu şimdiye kadar hiç fark etmedim. Garidella nigellastrum İç Anadolu ilk defa tespit ettim. Herşeyden farkında, haberdar olmamız gerekmez. Bizsiz güzelce sürdürüyor dünya ve doğa.
Bu kadar küçük bir çiçek nasıl fark ettim? Gözümün odaklanması değiştiği için fark edebildim. 2 ay önce istimlak alanı (viyadüğün 9cu 10cu ayakları arası) düzenlenmişti. Hala çıplak olan yüzeyinde rahat büyüyecek bitkilerin tohumu arıyıp topluyorum. Olgun tohumlar fark edebilmek için göz ve beyin farklı odaklanacak. Özellikle küçük ve kahverenkli ayrıntıları arar... olgunlaşmış tohumlar kuru, nemi sıfıra indirip uyku dönemine geçmiş. 6 8 hafta önce çiçeklenen türleri artık tohum olmuş. Toplarken dikkat etmek gerek: meyvesine bağlı kalanlar var, başka tür tohumun belli bir kurulukta bırakır. Tohum mu yoksa daha önce tohum koruyan meyvesi?
Bu bahar o kadar kuruydu ki ekinler büyümemiş, başak unut, sap bile oluşmamış... Ancak iki haftadır yağmurlu hava devam ediyor. Ciddi yağmurlar! Toprak doluyor, dışarıda çamurlar kıvamda.
Pazartesi vardığımda kepçe geldi. Yıllardır aynı yerde rulo halde bırakılan boru yeni göreve geçecek. İstimlak alanın düzenlendikten sonra yukarıda su tanklardan daha yükseklikte sulama yapılabilir.
Gelenler alt yapı ve bakım görmez. Son günler ne kadar elektrik kesintisi oldu! Bazen 5 dakika, bazen saatlerce sürer. Salı sabah akşamdan beri kesik olan cereyan bizi susuz bırakıyordu: hidrofor elektrikle çalışıyor. Dışarıdaki musluk da susuz: göletini doldurmak elektrikle yapılır. Elektrik gerektirmeyen bir görev dışarıda üstlendiğim: tuvalet çöpü yakmak. Temizlik yapacak biziz. Çöp oluşturanlar daha az tüketse...
Ayrılmadan Derviş'in son görevi bize ektiği tohumların bitkilerin yerlerini göstermek. Ne kadar ekti! Güneşköy coştu, çiçekler açacak. Horoz İbiği Tohum oluşturana kadar bakarız. Yer fıstıklardan bazıları çıkıyor, ama tohumu memliymiş, zarar görmüş. Dutlar artık yememizi bekliyor mu, yoksa tohumlarını dağıtma aşamasına geldi? Salatalıklar da, bolca cacık menüde.
Seranın odalara giren arılardan biri, odadan çıkamayınca camda zorlanıyordu. Üstten bir kahve fincanı, alttan bir kağıt ve dışarıya bırakmadan fotoğraf çekmeye. Sivri sinekler de ortaya çıktı, ama havalar hala soğuk için yeterli hızlı hareket edemiyorlar; elimi sokarken iki tane yakaladım.
Güneşköy'de canlı kirpi görmedim. Bunun kuru dikenleri tarlalarından birinde Derviş buldu. Güzel ortamda yaşamışsın...
Çarşamba 5.10da coşkulu serçe sesleri uyandırdı. 5.30da yürüşe çıktım, güneş henüz görünmez ama karanlık kalmadı. Seranın çatısında serçeler hoplayıp geziyor 05.50'de ASKİ deposunda ışıklar hala yanıyor. Güneşin ilk ışınlara yamaçları okşamaya başlar... Ali İnci ve Eyüp gelene kadar havalar yine kapandı. Öğleden sonra yoğun yağmur yağdı.