Cumartesi akşam trafiğe girdik: herkes Ankara’dan kaçıyor mu? Yol boyunca 6 sene önce gelen Dilara’ya Ali, İnci’yle ben anlattık Güneşköy’ü. Dilara’nın yazısını için tıklayın – aynı 20 saatı farklı pencereden nasıl yaşandı!
Güneş batarken vardık. Ömür arazinin altıncı binaya (kümes) yeni eki hazırlıyor, 9 tavuk ve 1 horoz arazide gezerken. Celal salata malzemesi getirince yemek hazırlandı – şoför çok yorgundu, pasif kaldı! Yemek sonrası Kendime POI diktim (Mezunlar Derneiğinden gelen tenis toplarıyla); kullanabildi ancak dikenlere takılınca kurdele söküldi…
Yemek sonrası Ali “Güneşköy’ün geleneksel masal anlatması” başlattı. Ondan bir masal, benden gerçek bir gelişme (yıllar önce görüşmüş olduğum iki ayrı gençten geri bildiri almak) anlattım. Yıldızlara bakmak için Dilara’yla Mandala tarafına çıktık ve soruları olunca ben anlattım. Anlat anlat biter mi öğrenmek bilmek isteyen varken? Saman Yolunu daha anlatacaktım, başka neler hatırlat!
Seraya çıkarken aysız karanlıkta lamba gerek, kafa feneri ışığında güneşin doğuşunu bekleyen ayçiçekleriyle sürrealist fotoğraf çektik.Yolun tozuna karşı Celal sıkı bir ayçiçek-mısır perdesi dikmişti, sağol.
İspanyolca Fransızca Türkçe İngilizce karışımlarla anlaştık, sera yanında özgür/serbest havada yattık yıldızların altında. Kaydıklarını görünce dilek tuttuk. Sorulara cevaplar … anlat anlat uyku gelene kadar. Gece ortasında seraya geçtik, Fevzi’lerin odasına. Yarınlar bize neler getirir?
Bana o gece taşlardan çantama giren bir akrep, kahvaltı sonrası serçe parmağımı soktu. “Öldürelim!” hayır böcek kutuma koyup fotoğraf çektim ve herkes büyüteçli bakabildi. Ne güzeller. Zehirleri nörotoksin ve enzim inhibitörü içerir; amonyak sürdük. İyi geldi, ama etkisini merak ediyorum. pH 11.5 olduğu için asite karşı uygun ama akrebin zehrinde var mı?
Kahvaltı: kendi yumurtalarımızın omleti, ayaklarımızın altında tavuklar ve yakından Ü ÜRÜ ÜÜÜÜ (Google translate Cock a doodle doo için “bir karalama doo horoz” üretebildi!). Celal kovandan 4 petek bal çıkarttı. Fazla dökülmeden eve getirdik; açılması bilen (Oktay) yaptı.
Atila Pazar günü büyükleriyle geldi Ligorn tavuk getirecekti ama “henüz Ankara’ya gelmemiş”. Ligorn??? En fazla yumurtlayan tavukmuş, İngilizcesi Leghorn (bacakboynuz) ise, İtalya Livorno şehrinden geliyormuş.
Bende 2 içecek: Pespembe olan Reyhan şerbeti herkesi şaşırtır. İçinde mutlaka kimyasal, oralet vs olması gerek derler. Limon tuzuyla yapmıştım (İngilizcesi nedir? İnternetten “Citric acid” yanında “Potassium oxalate”, “Lemonade powder”, “Salts of lemon” ve “Powdered essence of lemon” çıkıyor); Limon tuzu kullanmadan da yapılır.
Vişne-Mahlep suyu geçen ay topladığım vişne ve mahlepten yapmıştım. Yurt dışına yapılaca önemli bir şeydi! Otur ve hem küçük vişnelerin hem de minik mahleplerin cekirdeklerini çıkarttıp şekerler bırakınca suyunu yarım dolu şişeye koydum. Dışarıda kaldığına rağmen bu konsantre hiç bozulmadı. Seneye tekrar yapılır :p
Çiçek – çok sistematik arayamadan 37 türü (çoğunu aşağıda belirtim) gördüm: