Çiçek tohumuna bakınca çiçeği hayalletmek imkansız ise. son günlerin etkisi de tahmin edilmez. 4 Ağustos’ta Ankara’dan çıktık, 4 kişi, 2 çadır, 1 arabayla. Bagaj dolu: 25 Saat’ten çay kovası alamazdık. Fikir ve paylaşımlardan biri “Fırıncı İngilizcesi” – ihtiyaç duydukların kelime listesi hazırlayacaklar. (Dönüşte ağır tıkanmış trafikte “Taksici İngilizcesi”ni de geliştirdik.
Gönüllülerden de yabancı dilde ilerleme tavsiye arıyordu. Tıkanma noktaları hayatta hedeflenen bir çok konu gibi 1.gerçekçi hedef belirlemek, büyük hedefe giden mikro hedef farkında olup tanımak, 2. hatalara pozitif bakabilmek.
Genç ekibimiz süper çalıştı. “3.cü odayı toplamak” dendi, oldu! Biri yemek yapmak, diğeri temizleme çok sever: üst üstte aylar bekleyen yatak/kanape kullanır hale getirdik. Yatağım tekrar sandalye oldu.
Sistemler kurduk, malzeme bulunur yerlerde, ziyaret/ kalmak isteyenlere koşul/kural ortaya koymaya başladık. Ve akşam lezzetli yemeğin ardından, mutfak tertemizlendi, çaylarla sohbete daldık. Sorularla konudan konuya, gençken ilerisi neler düşünürdüm… ya siz? Zihinlerimizden kurtçuklar çıkmaya başlıyordu. Çadırlar bölgesinde ay ışığında 2’ye kadar devam etmişler.
Her iki akşam böyle yağmurlar yağdı (dolu değil! ???? ki toprak iyice doldu, çamurlar ayakkabı tabanımıza 5cm ekleyince bahçede çalışmak ağırlaştı.
İkinci akşam Ramazangillere ziyaret ettik: Elif okula başlatmak için hazır. Ona bir kaç kitap verdik: ilk rakamları biliyor…