Haftalar önce planladığımızı gerçekleştirdik: Yeşim İrlanda’dan, Güliz Ağrı’dan geldi. 25 Saat’e kova bırakıp kahvaltı yaparken beyin fırtına başladı: kaynaklar, öncelikler, hedefler, malzemeler, yöntemler…
Güneşköy’ü gezerek fikirlerimiz serada netleştirmeye başladık. Ortak keşifte farklı gözle bakmak herzaman yeni yönlere dikkat çeker. Sınav çalışmak için Güneşköy sakin bir ortamdır. Çalışmaları arasında Ömür köpeklerle oynuyor, tavuklara gidiyor…
Yüksek yamaçlar yeniden kar kaplı, havalar akşama kadar güneşli dönüş yoluna kadar. Edige’den tren hatı artık belirgin: tabliye (yatay kısmı) yerine geçiyor. İnşaat bitince neye benzer tahmin etmeye başlıyoruz. Yol iyice bozuldu. 3 köprü sonradan tepeciği geçince artık uzaktan sarı vinçten uzaktan görürüz: Yeşim 2006’den beri ise, Yasin hiç gelmemiş. İzlenimler tabii ki eskileri bilenlere açı, ancak “Ağrıdan hızlı trenle gelebilsem…!” de var.