Bugün Ankara’dan sadece 3 kişi çıktı. Her yerde renkler: ağaçların çiçekleri, buğdayın yeşili, gök yüzü mas mavi…
Dağlarda kar lekeleri, özellikle kuzey yamaçlarda
Araziye yaklaşınca yolun kenarında madımak toplayan 2 kadınla oturup sohbet ettik
İçme suyumuz bol akıyor. 10 litrelik bidonu 10 dakikada dolmuş. Kil olmayınca küçük bir çukur kazıp kenarları taşla korudum; herhalde suyu tutmaz ama yanındaki erik ağacına su götürür.
Güneştepenin yamaçlarını inceledim. İsmini bilmediğim bir diken, pembe çiçekli yabani badem, karaçalı, çoban yastığı, kekik, sıır kuyruğu, ve minik çiçekler arasında favorim: yabani menekşe. Yamaçlara neler dikelim? Kimi çam diyor, kimi cınar. Ya siz?
Kuş sesleri tanımak isterdim. Birinin ilk defa duyduğum farklı metalik bir sesi vardı…
Artık şapka ve güneş kremi getirmek gerek…