Zaman aktı

Sulamaya gittim yine.  Kanyondaki söğütlerden 9una 14 litra su verince dibindeki çukurlar iyice doluyor. İki fidan yeşil yapraklıdır: yazın en kızgın günler geçmeye başlıyor, geceler üşümeye başlıyoruz.  Her halde bu ikisine şansı var.  Diğer 7sine "Ya Tutarsa" ilkesine göre, belki toprak altında kökler tam kurumamış. Fotoğraf neden bu kadar silik sorarsanız, aşağıda öğrenirsiniz... 

Celal ile Eyüb sebzelerde yoğun; süs ağaçlara bakma pek zamanlar kalmıyor.  Çarşamba akşam ve Perşembe sabah 4 saat Mandala etrafındaki Botanik Bahçesinde çalıştım. 2 hortum yarım açıkken hem ağaçın altını temizleyip çukurları açınca su daha iyi emer ve rakip kökleri azalır. ÇinSaçı sarmaşıkla boğulan otları toplayıp kurutmaka bıraktım. Artık yabani havuç tohumları fena, sadece penyeye değil, herşeye yapışır!

Bu akşam hava o kadar ideal, hiç hissedilmez: ne soğuk, ne sıcak.  Gece yarısında hala fazla parlayan ayın ışığından dolayı ancak en parlak yıldızlar görünür, kayanlar özellikle. Dolunay ışığı özeldir; şekiller  İki senedir Güneşköy'de kalmaya gittiğimde mandolinimi görtürüyorum. Gecenin karanlığında cırcır böceklere eşlik ederim. Bazen Herkül yanıma geçer, koklar ve gece turuna devam eder. Perseid meteorları görmek istedim, 4.00te kalktım; soğuktu, tek bir böcek seslenip sustu. Gecen hafta Theresa'larla kaldığımızda en yoğun meteor yağmuru oluyordu, ancak gündemimiz göklerde değildi.  İkinci günkündeki fotoğraflarım neden silik? Gece fotoğraf makinamı 3200 ISO ayarlamıştım, tekrar AUTO ayarına getirmeye unuttum. 

Theresa, çocukların geride bıratkığı oyun hemen beğenildi. İyi tasarım ve imalat onlarca çocuğa eğlenme ve öğrenme fırsatı sağlar.  eğlenme + öğrenme= eğrenme oluyor mu?