Vanalar açınca

Vanalar açınca
03/09/2023

Ducklings ilk durak Çiftlik'e geçerken, Balaban yatağı kuru: kuraklık susuzluk 3 aydır toprağa çevreye ağır vurdu.  Fatma ameliyat sonra çiftlikte sınırlı çalışabilirken kimse ördeğin yumurtalarını fark etmemiş... ve bir gün 11 yavrusuyla çıkmış!

Akşam ziyaretimde İbrahim Kıvanç'ın arabası yüklenecekti ki gün doğmadan Ankara'nın organik pazarlara gidilecek. Düğünden gelenler arası Kardelen: pazartesi okula başlamaya hazır. 

Güneşköy'e geçince fotoğraf makinam siyah beyaza geçmiş. Doğuş su tankerci vana yanında uzun bekliyor. Bozuk, tam açmıyor, Pazartesi tamir edilecek. "Aynı anda üstteki depoları dolduruyor". Hayır, biz sulama göletine giden vanayı açtık (altına biriken topraklarını temizleyince) ve dolmaya başlamış. 

İlk defa araziye gelen Fatma ile Emre arazide gezerken ağaçlara baktık. Yapraklardan tanıyabilir miyiz? "Vişne, maalesef geçmiş". Yakından bak! Ağaçta kuruyanlar çok.  Uzun boylu Emre bize topladı. Erikler de var. Ama Kupkuru "otlar" da tohum dağıtıyor.  Özellikle "Her yere yapışan otu" daucus carota (yaban havucu) her kumaşa yapışıp yeni yere geçmeye çalışır; hele penye (Tshirt, çorap, eşofman...) bulsa kaplar! 

Çardağın üzümleri de olgunlaştı. Lezziz. 

Akşam bolca spaghetti yemeği sonrası sıcaklıklar nihayet azalmaya başlıyor ve gençler çadır kuruyor.  Kıskanıyordum: sera içi fazla sıcak! Bu sene hiç yatmadım herhalde.  Fatma 3cü odaya giren kuyruklu (akrep) görünce ürktü; no problem, yalın ayak yürümezsem. Diğer canlılar kadar hareketli değil.  Faremiyse aktif.  23.00te tepenin arkasından çıkan ay doluna yakın ama ışığı  görünmez: gökyüzü bulutla kapalı.

2016'da Fikret seranın odalara birer dış pencere açmak istediğinde inanmadım, mümkün olamaz dedim. Yine de aylardır açık kalması yetmiyordu, seranın tuttuğu ısısı her yere geçiyor; yatay camındaki heykeli merak edenlere: 2004 yılında ilk katıldığım AB projesi beni Mısır'a götürdü. Taş hekelin Ankara evimizde düştüğünde kedisinin kulağı koptu: hayatın islerinden biri...     00.15'te sıcaklıkta henüz uykuya dalamıyordum, tak tak tak...farklı bir ses. Tek tek damlayan yağmur damlalar ama durdu.  Bunun için mi hepimize cep telefonlarımıza AFAD mesajı attı? "Ankara'da cok kuvvetli saganak beklenmektedir.Sel,ulasimda aksamalar,yerel dolu yagisina karsi dikkatli ve tedbirli olunmalidir" (bu şekilde yazıldı; harf, boşluk eksiklik, vs).      Hala çok sıcak 01.10da sivri sinek uyandırdı... çarşaf dışındaki cildimden faydalandı!        01.20: Yağmur düzenli camlara vuruyor... hava serinliyordu!

Sabah manzara karanlık. AFAD'ın uyarısın ÇOK KUVVETLİ SAĞINAK yerine sabit düzenli yağışı kuru toprağına inmeye başladı.  

Servis yolunun üst noktasına kadar çıktım. Tamamen kapatıldı, örgülü tel arkası raylar geçiyor. İnerken bolca botanik spesimen topladım, Cleome dahil. 

Fatma Gül ile birlikte iyi bitki presleme takımı oluyoruz. İkimiz diğerinden öğreniyoruz ve seri çalışıyoruz. Lab207'de işbiriliğimiz devam edecek. 22 specimen kuruyor.

Bitkilerde bulunan hayvanları önce çıkartıyoruz, tabii ki.

12 saat önce kuru yatak olan derenin hali!  Sular harıl harıl akıyor.

İlk defa gelen Fatma ile Emre'nin değerlendirmesi: "Güneşköy çok mantıklı, ve güzel potansiyele sahip bir fikir olarak ortaya çıkmış. Ancak daha sonra birtakım sebepler ve insan ilişkileri nedeniyle giderek önemini ve bakımını yitirmiş. Eger ilk yapıldığı zamanlardaki gibi ilgi gösterilse ve bakımı yapılsa yeniden calandirilabilir bir yer".

Diğer Blog Yazıları
Tüm Blog Yazıları
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam