Son aylarda ancak ayda bir gelebildim araziye. Nasıl enerjimi yeniliyor…
Dünki yağmurdan sonra bulutlar arası mavi gökyüzü görünüyor. Kasım’ın güneşi kızartmadan bazen ısıtır, bazen soğutucu meltem hareket et/edemeyenleri üşütür. Renkler canlı, siyah nemlı toprakta kuru otlar altın rengi, yeşil yapraklar arası tup turuncu ayni sefa. Kokar ağaç (akasyagillerden mi?) ve batı cephedeki akasyalar gür – artık yaşar. Geçen sene dikilen meyve ağaçlarından bazılar hala yaprak dökmedi: yılın son anları sap sarı yaprakla kutluyor.
Çoban çikerten tohumlarına karşı biraz gecikerek müdahale: makasla sapı keserken fasülye boyutunda kirpi kadar dikenli olgun tohumlar fazla dökülüyor; yinede ne kadar atabilirsek o kadar iyi …. Yemekten sonra yöntem bulduk: meşale ne kadar dikkatla tutulursa, kesilen sapların ucundaki kirpicikleri döktürmeden bir karton kutuya sokulur – kirpicikleri polar kumaşa hemen yapışır; ya da sonradan yerden toplamak gerek. Sistemi kurdum; gelecek ziyareti işi bitiririm.
Yakın bir araziden traktörün motor sesi: tarla sürme zamanı. Biz damla sulama hortumlarını topluyoruz. Hisar Köyünde bir horoz öttü. Biberiyemizi kışa karşı samanla sardım. Vadiden silah sesi: avcılar can peşinde.
Son’kutu dağıtımı’ için kuruları ve salçaları hazırladık – dördüncü Güneşköy Organik Sebze projesi sonuna eriyor – tüm çalışan ve katkıda bulunanlarını kutlarım