Not: notlarımı dönüşün bir yerde düşürdüğüm için bana verilen telefon numaralar, isimler vs
kayıp. Sizi arayamiyacağım… Top sizde.
Kuşkusuz 10 yıldır kullandığımız arazide en dolu 24 saat.
Mart ayın son haftasonu birlikte geçirdik. Seranın önünde 7 çadır kalan 25 kişinin yarısı barındı. Akşam yemekleri ayrı gruplarda paylaşıldı: içerde, dışarda, mangalda, ateş etrafında. Sonra ay doğdu. Erken kalkış hedefleyenler ayrılınca başkalar saatlerce sohbet etmış; saat ileri geçince gece daha da kısa kaldı.
Saat 6.30da kalkıp güneşin doğuşundan azcık sonra Güneş Tepesine çıktım. Tepede başkalar da o sihirli anın tadını çıkarıyordu. Uzun gölgelerde, güneşin ilk ışınlar gecenin çığları henüz çözmeden hafif pastel renklerden onlarca kuşun ötüşleri bizi selamlıyordu. Sessiz bir birliktelikle Mandala binasi önünde inip yogaya girdik. Güneşe selam, şamanist hareketleriyle doğayla bağlayıp şarj olduk.
Zengin bir kahfaltının rahat sohbetlerden sonra iş başına. Ayrıkotu nedir, nasıl çıkartılır; acaba ondan neler yapılabilir?
İlk defa Larisa’yla Fevzi odalarda kaldı. Larisa, iyiki varsın. Düzelttiğin mutfak odasında herkes çok rahattı; bunu temiz tutmak için hepimizin sorumluluğu.
Ziyaretcilerden Mehmet Pekin ile gelen11 yaşında proje planlayan 2 kızla doğa keşfi yaptık: Kim kimden neden korkar, nasıl korur, kaçış ne zaman gerek… Rahat gözlem için böcek kutusu şart!
2 oturumda Güneşköy (Ali’yle İnci) ve sera (Çetin Cemal’le) anlattildi
Saatla beraber ilerleyen enerji, birliktelik ve umudumuzu takdir ederim!
Diğerler neler yaşadı? Onlara sormak gerek
Çiçekler:
Bu baharın yumuşak havasında çiçekler erken açtı. Notlarımda 14 vardı. Hatırladıklarım:
ve belirsiz olan ? Matthiola (En. stock)…’e benzeyen 4 mor taç yapraklı. Küçük kırmızı hodangıil, minik beyaz bir kaç tür. Sarılardan da vardı. Fotoğraf çektim, zamanım olunca ilgilenirim.