GüneşKöy’e EkoFiko’dan 1 mektup var

GüneşKöy’e EkoFiko’dan 1 mektup var
07/11/2020

11.20Fiko Aylardır başka bir ülkede bir tarafta yeni yabancı olma durumum, öte yanda şehrin heyecan ve güven verici güzelliğinde etrafımı kavramaya çalışırken, kaç gecedir de göz kapaklarım ‘uyku oklarını savuşturan’ iki cengaverin kalkanına dönüştü.

 Kendimi yalnız bırakmamak için sokaklarında gezindiğim bu şehirde elbette sonuna kadar yaşlanmayacaktım; önümde dolu dolu dört yılım daha vardı. Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, içime dolan güzel hislerle ölçüyordum.

Birkaç hafta sonunu kırsalda geçirmiştik. Doğanın yüceliğini, onun güzelliğine dalarak kendimizi unutuşumuz yeni yerlerin keşfiyle birlikte, kötülük ve üzüntü gibi üzerimize çullanan etkileri berteraf etmemizi sağladı. Şu hayata bakar mısınız, canımızdan haberimiz yokmuş gibi… Hala, sevdiklerimle doğada geçirdiğim güzel zamanlar bir elbise gibi sırtımda duruyor.

Tabiat teşkilatlı bir güçtür. Aynen Cosmos gibi. Okyanuslar gibi. Kızdığında tetiği çekip, tek başına bütün deliliğini gösterebilir. Ona zarar verenlerin yataktan düşme zamanı geldiğinde tekmeyi basar. Bizim ona acı verme nedenimiz cahilliğimiz ve yetersizliğimiz. Daha geçen hafta Somos Depremi 7.0 ile 75 km uzaktaki İzmir’i vurup 110’a yakın can alıp yüzlerce yaralı bırakırken, bir kez daha şuursuzca çürük binaların imarını görmezden geldik. Yazılı kültüre inanmayan, psikolojik tuzaklara kolay düşen, algısını kiraya veren, sahte güven bölgelerinde dolaşan ve medeniyetin çarklarında ters gitmeye çalışan bir afiş var karşımızda.

Dört paragrafın ardından, GüneşKöy’e düşüncelerimle dönersem, Ruhun Derin Yaraları adlı kitapta yazar Kemal Sayar ‘Bütün dünyayı onaramazsın ama onarmaya kolunun uzandığı yerden başlayabilirsin’ demiştir. Neredeyse 20 yıldır, ben de söylemek isterim ki; bağlılığın, hemen her durumda özverinin, doğruluğun ve bu yolda üretmenin değerini bilen yürekli insanlarla anlaşmak daha iyidir. Elinin dokunduğu her şeyi güzelleştiren küçük bir gurup. Tarlada çiftçi, şehirde eğitimci ve projeci. Cumhuriyet yaşasın diye, insanları sağlıklı çevrede sağlıklı beslensin diye, birey sorumluluğunu laik yüreklerinde duyan, negatif koşullanmaları sevmeyen, Güneşköy ile Elele diyerek biraraya gelmiş aktif insanlarız. Demektir ki, ne mutlu bizimle aynı yollarda olan emekçi  gönüllülerimiz ve şehirde Topluluk Destekli Tarım ile beslenen dostlarımıza.

 Topluluk Destekli Tarım’ı Türkiye’de kuran ve tanıtan Güneşköy yıllardır kendi tohumuyla, kendi mülkiyetindeki temiz toprak ve suyuyla sebzelerini, işlediği ürünleri beyaz Transporter aracıyla her hafta şehirdeki teslim noktalarına büyük kesekağıtları içinde getirirken, aslında 12 ay boyunca tarladaki emeğininin bir ucunu bu dostlara teyellemiş oluyorduk. WhatsApp gurupları büyük saygı ile tıkır tıkır çalıştı. Bizim demokrasi arayışımız buydu.

 Bilinç önemliydi. Tarlada Celal’in bu dayanışmaya yıllardır verdiği güç, çoğu öğrenci olan gençlerin saygı ve sevgi ile bitmek tükenmek bilmeyen enerjileriyle bu çalışmalara sahip çıkması, bizleri şehirde uykuya uzun süre yatırmadı. Tembellik, bağımsızlığın ve özgürlüğün baş düşmanlarıydı. Tabiata hürriyet vermek, ona konuşmayı öğretmek, onunla göz göze gelmek için orda, Hisarköy’de 65 da tarlanın içinde olmak gerekiyordu. Sabahın yedisinde yola çıkıp, gece yarıları yoğun trafikte ilerleyerek evlerimize gelmek, nitekim bizim GüneşKöy’den değil; onun bizden istediklerini yerine getirmemizin gereği idi.

Dağıtım haftaları başlamaya yakın, Türkiye’den ayrılışım, GüneşKöy’e emek verme yükümü maalesef diğer arkadaşlarıma ek olarak yükledi. 2020 sezonunu başarıyla yönettiler, hepimizi gülümsettiler. İnsanın ve iyi gurup olmanın muhteşem yanı da buydu. Eğer sistem bir meşaleye benzetilirse, bu meşale bütün omuzlamalarla yıllardır GüneşKöy’de hiç sönmedi. Herkesin kalbinde ve başının üstünde yeri vardı GüneşKöy’ün. Covid 19 günlerinde iyi programlama ile bu meşalenin sönmemesi için büyük riskler alındı ve çabalar gösterildi.

Üretim ilişkileri evrenin laboratuvarıdır ki, orada karşılıklı olarak azami saygı, sevgi ve en çok da güven vardır. Bu anlayışla insanlar biraraya gelerek büyük amaca sürdürülebilir hizmetler yaparlar. Bu çalışmalarda hem kendilerine hem de birbirlerine karşı gelişim görevi yapılır. Hiçbir karşılaşma rastlantı değildir. Karşılaşması gereken insanlar karşılaşacaktır ve bir ilişki esasları potansiyeli içinde birbirlerinin daha bir gelişmesine ve öğrenmesine katkıda bulunacaklardır. Köprü geçilirken at değiştirenler, yorulanlar, korkanlar, olacaktır. Bu durumları kafaya takmamak lazım. İyiliğe yönelmek için, esas amaç olan ‘iyilerin yanında olmak’ sorumluluğu ile ‘rasgele yedek’ değil, asıl olmak önemlidir. İnsanın muhteşem tarafı da budur. Silbaştan yapacak kadar umutsuzluğa ve tiksintiye kapılmadan, engeller karşısında bi durup, orada soluklanıp, onu kabul edip, yeniden yola koyulmaktır.

GüneşKöy sürecinde yerli ve yabancı dostlarımız olarak hayatlarımıza giren insanlara ben şahsım adına çok teşekkür ederim. Onların sevgisinde vicdanımı çitiledim. Bazen en çılgın, en imkansız görünen fikirler kolayca demokratik çözümlerde buluştu. Bazen hem kaptanı hem de tek yolcusu olduk GüneşKöy’ün herkes adına. Önümüzde 2021. Ne sonuncu ayrılabilir tarlasından ne de ilkinci.

Saat gece yarısını geçti. Üretken ve disiplinli olmaya çalışarak her gün Fransızca öğrenme telaşım var. Yemeğin başındayken tatlıyı düşünme durumu yok böyle bir dili öğrenirken. Bilen bilir, yazıldığı gibi okunmuyor; okunduğu gibi yazılmıyor. Daraldı beynim. Yeni fikirler kovalamaya yer kalmadı. Aslında ana yemek bu; ‘yeni fikirler’.

Haa, unutmadan. Burada Belediye’de 20-80 m2 lik  ‘Mahalle Hoby Bahçeleri’ adı altında bir başlıkta istekte bulundum. Dilekçemi verdim. 1 aya kadar cevap veririz, dediler. En fazla 3.5 km uzaklıkta, bisikletle 15 dakikada gideceğim bir yer olmasını arzuluyorum. Yıllık kirası 180 Euro olabilir. Her yıl aktif olarak çalışmalısın; ekmelisin.. Yoksa elinden alırlar. Ektiğin süre boyunca sende kalabiliyor. İstediğin zaman da geri verebilirsin elbette. Şimdiden tohum biriktirmeye başladım. Domates 2.5 Euro, 1 bağ maydanoz 1 Euro.. Belki böyle bir ürün yelpazem olur sokak pazarında J Bu da var. Sevgiyle kalın.   Fikret ŞİMŞEK Strasbourg, 07.11.2020

Diğer Blog Yazıları
Tüm Blog Yazıları
Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam