ODTÜ Hazırlıktan 2 buçuk ay uzak olunca ilk fırsatta gittim. Cebim şarjsız, fotoğraf makinamın pilleri bitmek üzere, yağmurluksuz… maceramda TCDD’nin Ankara Kırıkkale (Sivas’a giden YHT hatı) müteahhitin vadimizde yerleştirdiği ‘kazıklar’ arası geçti.
Pazar akşam dramatik şimşekli sahnelerde elektrikler kesildi (seradaki güneş enerjili dahil). Erken yatıp (serada Fevzilerin odalarında), sabah 5te serada yaşayan serçeler arasındaki heyecanlı tartışmada uyandığım; zaten tam aydınlık oldu. Seranın elektrik/ elektronik seslerinden doğayı duyamayınca kalkıp dışarıya çıktım. İbibik, tarla kuşu seslerinden bilirim. 5.30da kuzeydeki yamaçlarda TCDD kazıklara bakmaya çıkıyordum. Yukarıdaki düzlükte bir yuva olacaktı, çünkü yaklaştığımda gerilen kuşlar havaya uçup dikkatimi başka yere çekmeye çalışıyordu. Dün öğlen vardığımda yol kenarında çoşan canlı
çitindeki ağalardan ılgın ve frenk üzümü arası yolda V10-9 isimli sağlam, sabit ve uzaktan görünen kazıklardan biri gördüm (buna ne denilir bilmem, hayatımda ilk gördüm: 1m uzun, 30cm çapında plastik kalıp içinde beton bir direk) çifter kuruldu – aralarındaki 100mlik genişliği tüm alan kullanılacaksa, hemem hemen tüm binalarımız gidecek. Çifti V10/10 Ekrem Dayı’nın tarafında. Yukarıda V10-8,7 ve 6 direklerinden etrafıma bakıp fotoğraf çektim. Doğa devam, ne hayvan ne de bitki geleceklerinden farkında.
TCDD’nin hızlı treni olmayacaksaydı bu kadar değer verir miydik?
Güneş Tepede oturup, kuşlar altımdan uçuyor. Oturup gözlemlemek, sesleri dinle: saat 6dan sonra sürünün çanları duyuluyor. Derenin yoksa sulama kanalından akan sular duyuluyor.
Gece yağmuru sonrası güneş doğmadan serpantin yamaçlar kaygan; taşlar hemen kırılır, parçalanıp kayar. Güneş doğmadan bitkiler farlı: bazılar henuz açılmamışsa, başkalar güneş ısınana kadar işleri görmüş olacak. Kaç defa yağmur başladı, bazen ağır, bazen uzun sürdü – Haziran havası değil…
Tarlalarında Ekrem Dayı ve Saadet Teyze ot temizliyor. Ne kadar tazminat alınacak bilmez fakat tarlanın değerini karşılamaz, her sene emeğe karşı bizi beslemez. “Ali hocalar, Theresa nerede, bize gelsinler!”. Hisarköy’e giderken bakkala giden iki çobanı arabaya aldım. Beni tanıyorlardı… onlasa buyuduler, hafızamda zaten kalamazdı. Artık fazla ziyaret edemediğimizi fark edildi, insanlar merak ediyor, bilmek istiyor… Tahir mandırada çalışacak; her tür hayvan varmış. Mutlu.
Babalar gününde Celal’in çocuklar aradı. Abdullah çocukları yanında. Larissa ile Fevzi satılık aracımızla geldi ve sera yanında yaptırdığı gölgeliği altında oturduk; arazide üçüncü mandala yapısı. Onlar gittikten sonra, güneş batana kadar batı üst tarlada pıtırak ormanı yerle bir ettim; herhalde geçen sene gelemediğimde bir pıtırak büyüyüp tohumları sıçrattı, ki toprak çekilince. Azalan ışıkta külübeye inerken, çeşit çeşit koleopter farkettim. Hepsi ayrı iş başında.
Kerpiç klübesinin çatı altısında kukumava ne oldu? Kedi 3 yavrusu orada besliyor, mandala üstüne çıkıp atlıyor çatının sazlığa.
Hava kararında gökteki bulutlar canlandı. Batı ufkunda yağmur dolu bulutlardan siyah şeritler iniyordu; dramatik şekilde şimşekler bulutları çizerdi ve gittikce bizim tarafımıza geçiyordu. Yağmurluğum olmadığını o an farkettim…
Bahar havasında, Nilgün’ün 15 elma ve Atila’nın 19 badem ağacı doğu bölgesinde çoştu.
2009’da diktiğimiz bir vişne ağacında yuvada 6 7 yavru var. Acaba üveyik mi? Havada şahin, ibibik ve sarı gövdeli bir kuşu gördüm.
Her yer bitkiyle kaplı, o kadar ki Cuscuta australis altın sarmaşık olan Çin saçı yabani otlarında bazı alanı kapattı. Kaç yerde başlangıcı topladım, ama bir yer çarşaf kadar geniş olunca yaklaşmadan bıraktım.
Çiçeklere saatlerce dikkat verebilince, hiç görmediğim kaç tür vardı. Bunları da Ankara Üniversitesinin Herbarium Turcicuma gidip soracağım.
Beni ne zamandan beri şaşırtan bir durumu çözdüm: Silene ailesinden bir çiçek hep soluk görünüyordu… çünkü taç yaprakları sabah 8.30e kadar taze açıkmış. Yıllar önce mor gelincik Roemeria hybrida benzer bir şaşkınlık yarattı – güneşli havada öğlene kadar taç yapraklarını dökermiş. Günün ilk saatlerinde, güneş doğmadan bitkiler farklı görünebilir. Henüz açılmamış, gece korunma modunda – soğuktan başka neye karşı korunabilir?
Yabani çiçekler
Ve de bulamadiklarimdan bazilar:
Hodangil: bordo renkli,
Hodangil: önce tek bir defa gördüğüm hafif sarı renkli çiçek yaproaklar çarpıcı düzende (çapraz dönen)
Mavi… spike
Peygamber çiçekleri: alçak küçük pembe
Peygamber çiçekleri: alçak büyükpembe
Sümbül: büyük, seyrek, çiçekler sarı-yeşil
Nigella ? Kişniş
Yol: Giderken Atlı spor önünden geçip: evden kulübeye 67.7 km.
Dönüş: Akköprü, AŞTİ Armada önünden: 70.3 km