Bu yaza kadar "dikkatimi çekmeyen", aslında dikkatim başka yerlerde olup dikkat etmediğim Cleome ornithopoides çiçeği 2021 yılını tamamladı. Çiçekler hala varken, erken açan çiçeklerin tohumları şimdiden olgunlaşıp uçtu... Geride kalan kurumuş meyvenin iskeleti... Mevsim ilerleyince Echinops tohumu kolay taplanır; tedbirli olma koşuluyla: dibi ince tüylü her tohumun başında diken sivri.
Viyadük inşaatındaki hafriyat arasında çıkan öncül bitkiler arası Cleome başarılar arası. Böyle bir mevsimdeyiz ki çiçek geçince bitki tanımak zor olabilir.
Hayal etmek gerek ki hedef oluşur. Ankara'daki yoğunluğundan uzak Fikret ile zaman geçirirsek... Köprüğe çıkmak mesela. İzin istemeyi düşünürken, yokuşa çıkıp betonun başına geldik: Servis yolun yukarıya ve sağdan çık, köprünün altındaki alt üst olmuş topraklarındaki bitkilere inceleyerek ilk ayağına geçince kısa yokuştan viyadüğün başında bulunduk.
Otoban kadar geniş! Bomboş... Viyadük kuşların alanı, ayak başların boşlukları ve üstü. Parmaklıkta üç güverçin uçtu - aşağıya düşerek! Bir çift kuzgun güvercinleri korkutuyor. Yerdeyken seslerden duydum, kaza benzettim ama görüntüsü uymuyordu.
Sonsuzluğa olmaz da, viyadüğün ömrüne kadar dümdüz beton yüzeyin pürüzsüzlüğünü bozan COVID hatırası: kimin maskesi düşüp betonun üstünde kaldı? Doğa etkinliklerimizde bunun gibi yüzeyinde "negatif şekil" olarak kalan izlerin kalıplarını alırız.
Güneş batışı çekmek istediğimde ... cebime ne oldu? Sanatsal bir yönüne dokunmuş olmuşum... Hatalar ilginç keşiflere yol açabilir.
Bu akşam televizyon hiç açmadık. Fikret ile hayallerimizi konuşup kağıda döktük. Benim Güneşköy hayalim çocuk merkezi - "çocuk dediğimde öğrenmeye hazır olan her kimse, yaşı ne olsa olun. Merakla anlama, öğrenme, belgeleyip üretme... İkimiz hemen başladık, topladığım Jasminum fruticans meyvelerinden mürekkeple denemelerimiz oldu; fırça yokken... saçla bir deneme yaptım; hiçten iyi, alışınca işe yaradı. Sabah Fikret'ten çelikleme eğitimi aldım.
Bu doğal mürekkep fazla ışıya dayalı değil, güneşte kalınca kırmızı solar, grimsiye döner. Kimyasal koşulları değişince farklı renk çıkıyor. Akşam dopdulu günün sonunda derin uykuya daldım. Nadiren sabah gördüğüm rüyayı hatırlarım. Genç biri bendi ısrarla birşey talep ediyordu...
Pazar günü fotovoltaik ekibi gelince Mercan ile tanıştım. İlk cümlemiz Herkül heyecanlanınca kolların aşağı tutması gerektiğini söyledim, ve hemen uyguladı. Öğrenmeye hazır! Eğitim odasına götürdüm. Haritaya baktığımda, odadaki materyallerini inceliyordu. Haritayı dosyaya koydum, müsvette kağıt ve kalemle beraber (ve Güneşköy broşürü), Mercan arkadaşına ikinci dosya yapmamızı gerekecekti dedi. Ada geliyordu; ilerde babasıyla pasta yapan Sidar da katıldı.
...çocuklarla keşfe çıktık. Güzergah belli, ama önümüze ne çıkar, ekibimiz neyi fark edecekti rastlantı. Böcek kutusuna korunaklı şekilde örnek yakala, herkesin elinden gezdir. Gözlem, ifade, betimleme, karşılaştırma, tahmin yürütme... ve bilgi edinme.
Büyük hayvan görme olası düşük, tedbirliler... Ancak izler bırakırlar, örneğin çok dikenli kara çalının içine giren tünelleri. Kim kullanır acaba? "Tosbağa Tünelleri" adlandırdığımız yolları kaplumbağa neden kullanır? Sert kabukluğuna zarar verebilen hangi düşmanı olur? Köpek ve şahin! Köpek için bu tüneller çok alçak, ve dikenlere dayanmaz. Şahine karşı zırhlı sığınak, ve kaplumbağa kendisi dikenlere karşı korunmuş.
3cü odadaki yumurtaları Mercan'ın gözünden kaçırmamış. 3 sanatçı yumurta boyadı, ve kırılmayanları ipliğe astık. Babaları: Murat - Ada ve Doğa, Ozan - Mercan, ve Serdar - Sidar.
Sonra yasemin boyasıyla dosya içi süslediler. Tam botanik bir çalışma: fırça olmayınca birer Ayrık Otlu fırça ürettik, ama kimi daha kalın çizgi için direkt parmakla boyadı. Tüm alternatifler denilir...
Celal Mercan'a çiçeği verdi. Bunun ismini Mercan çiçeği mi? İnternetteki fotoğraflar farklı bir bitki gösteriyor... Tam doğru olmayanlar yeniliğe kapı açabilir. Solucan apartmanın dibini tıkandı: su akmıyordu. Krema kıvamındaki sıvı-katı arası püreyi kaba aldım, solucanları ayıklamak için. Ancak eve gelme zamanında hala ilgi bekliyordu. Yoğurt kutusuna aldım... Evde yine ilgilenemedim :( Kaç gün geçti; Mutfakta kaçanlar olmuş gece! Besin arıyorlar diyip, iki kaba koydum güzelce yarı çürümüş marul yapraklarla. Çok mutlular. Kaçma teşebüsü hiç olmadı. İlginç olan bu: kapların ne havalandırma, ne suyu dökme deliği yok. Zaten bu vatandaşları bol sulu ortamda buldum. Eisenia fetida solucanlar pek istemezmiş, ama elimdekiler çok aktif, pes etme noktasına gelmediler!