Fasülye ahlatı yendi

Fasülye ahlatı yendi
15/08/2010

Sabah 7’de Ali İnci ve Onur’u ODTÜ’den alıp Güneşköy’e gittik.  Götüren getiren oluyorum artık.

O kadar erkendik ki fırında ekmek henüz çıkmadı. Yoksa Ramazan’da daha geç mı çıkar? Market de kapalıydı.

Arazide Celal’ın yanında Ekrem Dayı ve Saadet Teyze. İyi görünüyorlar; daha fazla sohbet için fırsat ayarlasak eski günler hakkında neler öğreniriz.  Şimdilik tarladaki fareler dışında – salatalıkları yok etmiş – herşey iyimiş.

Ben 1 aydır, Onur aylardır araziyi görmedik…

Teresa Avuvsturya’dayken çileklere gittim. Şaşırdım, hiç bu kadar beklemezdim. Ağustos’un ortasında bir leğen kadar çilek topladık. İlke iyi toplar. Aaramızda afiyetle yedik; d ağıtıma hiç kalmadı… Buyrunuz, arazide bekleriz.

Ağustos ortası derede bu kadar su hiç görmedik. Çiçek ve böcekleri belki hala bu yaz mevsimlik türlerini görmüyoruz çünkü kocaman beygamber böcek yeşil isearılarımız diğer yılların Temmuz başın çiçeklerinden polen ve bal mı topluyor? (Bir gün çiçek fotoğraflarımı düzenleyebilsem… Başka bir proje.) Yusufcuklar var; her zaman görünmüyor. Onların ihtiyaç ve tercihleri nedir? Su mu ister? Durgun mu olacak?

Havada şahinimiz avlıyor. Onun ustalığı özgürlüğü ve gücü görünmeyene kadar seyretmmek istiyorum.

Güneş Tepe’nin eteğindeki bademler artık kendilere bakar çünkü arılar çoğaldı: ikinci kovanımız var. Solucanlara zu vermek gerek – kompostları fazla biyolojik ısınma olmasın diye ince olacak. Ondan yazın sıcaklarında nemi sağlamak için sulanması gerek. Kova doldurarak değil, horum yetişiyor – Celal ayarladı. Cuvallarında patateslerin yaprakları sararmaya başlıyor; acaba ne zaman hazır olacak?. Sulanılan meyve ağaçların dibinde dikilen fasülyeler ağaçtan fazla nasıl büyüyor, büktürüyor.

Kulübe üstündeki 3 çınar tuttu. 3 sene önce onları kaybediyorduk, çok korkmuşuz. Düzenli yeterli su hayata bağlıyor. Önlerinde meşemiz bu sene sıfırdan 50cm attı.

Su kabağı tohumlarından biri kalmıştı; en az 5 kabak büyüyor – bunlardan kuş yuvası olsun (http://www.eyup.bel.tr/icerik/40/4760/Eyupteki-Kuslar-EVleniyor-.html).

Pıtıraklara karşı müdahalem devam. Ne kadar erken kökten çekebildiğsem iyi oldu çünkü artık kökleri fazla sağlam. Ancak makasla kalınlaştırılmış sapları kesilir – artık hedef tohumlar olgunlaşmadan yakalamak. Aşagıda (A ve B bloklar) az kaldı; yukarıda Temmuz’da kesilerek temizlenen yerlerde uğraşması daha zor: o zamanlar kesilen bitki tüm gücüyle kök geliştirdi ki tekrar sap atarak geç çiçek üretecekti;Temmuz’da pıtırak kesmek çok kısa çözüm – ileriye dert üretiyor. Bu yılın müdahalesinden gelecek sene ne kadar azalmış olacak? Pıtırak tohumu kaç sene toprakta canlı kalabilir?  Doğadan öğreniriz, sabırla.  Temmuzun sonunda Avusturya’da Weitzhoffer çiftiğindeki derslerden bahsetmedim – başka bir blogta olur.

Seranın inşaatta beton temeli sullanılıyormuş. Çelik konstrüksyonu hazırmış; ne zaman getirilecek? O günü bekliyorum. Son ayda inşaata gelen malzemeler yıllardır kullandığımız iç yoldan gelmiş çünkü Temmuz’un selleri batı/dış yolu maf etmiş. Doğanın gücünü hesaplanmamışız.

Dönüşe kadar Onur’un öksürüğü kayboldu. Onu doğa mı halletti mi?

Diğer Blog Yazıları
Tüm Blog Yazıları