Mezunlar Derneği’nde 20 Ekim 2010 Çarşamba günü yaptığımız toplantıda Güneşköy girişindeki elektrik panosundan sera şantiyesine yerüstünden çekilen elektrik kablosunun yeraltına alınması için karar alınmıştı. Bahçemiz Projesi kapsamında 2007 yılında gölet yapılırken açılan kanala su borusu ile birlikte elektrik kablosu geçirmek üzere bir boru daha döşenmişti. Bu borunun içine kabloyu çekmek için kılavuz bir telde yerleştirmiştik. Çarşamba toplantısına katılan Atila, Ömür, Claire, İnci ve ben hafta sonu Güneşköy’e birlikte gitmeye karar verdik.
24 Ekim Pazar günü öğlen Güneşköy’e ulaştık. Atila sera şantiyesine giden elektrik kablosunun girişteki bağlantısını panodan bağlantısını çıkardı. Kabloyu 10’ar metre arayla dizilip yerden kaldırarak yukarıda plastik su depolarının bulunduğu yere taşıdık. Elektrik kablosunun içine çekileceği yeraltındaki borunun başlangıcı buradaydı. Elektrik kablosu kılavuz tele bağlandı. Yukarıdan aşağı inen hattın ortasında yer alan su vanasının bulunduğu çukur açılarak elektrik kablosunun ilk önce buraya daha sonra da yeraltı deposunun bulunduğu yerdeki son uca çekilmesi hedeflendi. Orta noktada bir bağlantı noktası oluşturulup kablo alt koda kadar çekildi.
Yeraltı su deposundan girişteki panoya kadar olan ikinci hattın içinde kılavuz tel yoktu. Buraya tel çekmenin imkansız olduğunu anladık. Dışarıdan iterek gondermeye çalıştığımız tel bükül birkaç metre sonra bükülüyor ve daha ileri gidemiyordu. Başka bir yöntemle kılavuz çekmenin yolunu aradık. Damla sulamada kullandığımız boru çözüm oldu. Kuyunun bulunduğu uçtan iterek gönderdiğimiz damla sulama borusu yaklaşık 50 m ilerledikten sonra son 10 m’de takıldı. Cuma günü taş götürüp çamura saplanan kamyonun bu boruyu ezdiğini düşündük.
Yeraltındaki boruya ulaşmak için tesbit ettiğimiz noktayı kazdık. Ancak 50 cm derine inmemize rağmen boruya ulaşamadık. Belki açılır umuduyla elektrik panosunun olduğu uçtan demir çubuk saldık. Boruya vurarak sesi dinledik. İçerden boğuk küfür gibi sesler geliyordu. Diğer uçtaki Atila’ya seslendim. Ne oluyor orada diye. “Ali abi buradan bir kurbağa çıktı” diye seslendi. Garipler burayı emniyetli bulup bir yuva yapmışlar. Ta ki biz bozana kadar…
Kazmada zorlandığımız toprağı yumuşatmak için çukuru su ile doldurduk. Yumuşayan toprağı açarken borunun çok daha yüzeye yakın olduğunu keşfettik. Boru ortaya çıkınca ezilmemiş olduğunu gördük. Bıçakla üstten boruyu keserek açtık ve içinde biriken çamuru temizledik. Kılavuz diğer uca ulaştı. Kablo çekilip panoya bağlandı.
İnci gelir gelmez pazı, domates, biber topladı öğlen yemeği için. Bügünün menüsünde yumurtalı pazı, acılı türlü var. Pazı İnci’den, cacık Claire’den türlü de benden. Her zamanki gibi öğlen yemeğimiz nefis. Bu kadar taze yemek yemek ancak Güneşköy’de mümkün.